Giderek hararetlenen veri yönetimi alanında her şirket boyutu, bütçesi ve kaynaklarına uygun biçimde birşeyler yapmaya çalışıyor. Müşterilerin ve kurumların hassas verilerini yönetmek her sene zorlaşırken, işletmeler ekiplerini daha özelleşmiş pozisyonlarla güçlendirerek ellerini kuvvetlendirmeye uğraşmakta. Bu pozisyonlardan biri ‘Chief Data Officer’ (CDO), yani baş veri sorumlusu. CDO’lar organizasyonların içindeki verilerin kullanımından ve yönetiminden sorumlu kişiler ve önemleri giderek artıyor.
S&P Global Market Intelligence ve Immuta’nın yayımladığı yani bir araştırma raporu, işletmelerin mütemadiyen artan verilerini idare etmek için neler yaptığını ortaya koymakta. 451 Research tarafından gerçekleştirilen çalışmada ABD, Kanada, İngiltere, Almanya ve Fransa’daki 525 veri yönetici ile görüşülmüş. Katılımcıların tümünün 1.000’den fazla çalışanı olan şirketleri temsil ettiği bilgisi veriliyor.
Rapora bakılırsa işletmeler topladıkları verileri koruma ve yönetme konusunda sorunlar yaşıyorlar. Mesela araştırmaya katılan yöneticilerin yarıdan fazlası (yüzde 55) analiz için kendilerine aktarılan verilerin ellerine geçene kadar güncelliğini yitirdiğini veya eskidiğini söylemiş. Bunu düzeltmenin yollarından biri olarak, ekipte bir CDO görevlendirmek görülüyor. Katılımcıların yüzde 60’ı şirketlerinde bir veri sorumlusu olduğunu, yüzde 40’ı ise olmadığını açıklamakta. Raporda daha büyük işletmelerin ekiplerinde bir baş veri sorumlusu bulunma ihtimalinin daha yüksek olduğuna değilinmiş.
451 Research analistlerine göre veri iş akışları ve süreçleri karmaşık hale geldikçe, kurumsal veri talebi de arttıkça veri tedarik zincirinde daha çok sorun yaşanıyor. Veri yönetimindeki en büyük sorunlardan biri de doğal olarak güvenlik. Katılımcıların yüzde 90’ı veri kalitesinin ve güvenliğinin, veri hacminden veya miktarından daha önemli hale geldiğine inanıyor. CDO pozisyonları da işte burada devreye giriyor ve rapora göre çoğunluğu direk CEO’lara bağlı şekilde çalışmaktalar.
Veri sorumlularının görevlerinden biri verilerin kullanımı ile güvenliğinin dengelenmesini sağlamak. Araştırmaya katılanların yüzde 84’ü veri gizliliği gereksinimlerinin, gelecek 2 yıl içinde işletmedeki veri erişimi politikalarını olumsuz etkileyeceğini düşünmekte. Buna karşın kurumsal olarak toplanan veriler işletmeler için yaşamsal bir önem taşımakta. Katılımcıların yüzde 65’i, verilerin kendi işleri için son 24 ayda hiç olmadığı kadar önemli hale geldiğini söylemiş.
Yöneticilerin yüzde 71’den fazlası, işletmelerindeki veri tüketicilerinin sayısının zaman içinde istikrarlı bir şekilde arttığını ifade etmekte. Dörtte üçü (yüzde 73) ise önümüzdeki 2 yıl içinde daha fazla insan ve makine verisi tüketicisinin verilere erişmesi gerekeceğini öngördüklerini belirtiyor. Ama katılımcıların yüzde 65’ine göre kuruluşlar veri erişimini ve kullanımını yönetmekte zorlanıyorlar. Neyse ki işletmelerin yüzde 84 kadarı GDPR ve HIPAA gibi yasal düzenlemelere tabi ve uyumlu durumda.
Katılımcıların bir diğer yakındığı nokta ise verilerin gerçek zamanlı olarak mevcut olmaması. CDO‘ların devreye girmesi gerken yerlerden biri de, veriye ihtiyacı olan herkesin ivedilikle ve güvenle erişebilmesi. Çalışanların yüzde 40’ı verilerin yalnızca belirli bir zamanda mevcut olduğunu söylerken, bunun sorumlusu olarak yetersiz kalan veri ekiplerini ve kendilerine self servis veri araçları sağlanamamasını gösteriyorlar.
