Fosil yakıtlar dünya üzerinde giderek azalırken, geleceğin en önemli enerji kaynaklarının yenilenebilir olduğu ortaya iyice çıkmakta. Bunların başını ise temiz enerji sağlayan rüzgar çekiyor. Rüzgar enerjisi özellikle 2020’deki sıkıntılı dönemde bile aldığı yatırımlarla yakın gelecekte de gücünü koruyacağını ispatladı. Rüzgarın hem kara hem de denizdeki hakimiyetinin artacağını savunan Ülke Enerji firması, yakın gelecekte sektörün yaşaması muhtemel megatrendleri şöyle sıralamış:
Denizde gelişim
Dünya genelinde kurulu RES (rüzgar enerjisi santrali) gücünün yaklaşık 743 GW seviyelerine ulaştığı bilgisi veriliyor. Bunun yaklaşık 707 GW’si karasal ve 35 GW’si de açık denizden gelmekte. Hızla gelişen teknolojinin sonucu olarak deniz üstü yatırımlarının da önem kazanmaya başladığı aktarılmakta. Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi’ne (GWEC) göre önümüzdeki 5 yılda ortalama yıllık 80 GW karasal, 14 GW deniz üstü yatırımının gerçekleşmesi bekleniyor. Burada 15 MW’den büyük türbinlerin inşasının önemli rol oynaması mümkün.
Denizde endüstrileşme
Ülkemiz gibi derin suları olan ülke ve bölgelerde, büyük rüzgar kaynaklarından faydalanma dönemine girildiği ifade edilmiş. Bunun için altyapıların hazırlanması, dinamik kabloların ve ankrajların seri üretimine geçilmesi önem taşımakta. Bu amaçla farklı sanayi kollarının devreye girerek deniz üstü rüzgar sanayisinin gelişmesi yeni eğilimlerden biri.
Karaya dönüş
Kara üzerindeki santrallerin kurulumunu kolay olması ve giderek ucuzlaması bu alandaki ilerlemenin önünü açan faktörler. En güçlü rüzgar alanlarından en iyi şekilde yararlanmak için yeni planlamaların, daha az türbinle daha fazla güç çıkışı elde etmenin ve türbinlerin ömürlerinin daha da verimli hale gelmesini sağlamanın kara rüzgarındaki megatrendler olacağı belirtilmiş.
Yüzde 100 geri dönüşüm
Rüzgar enerjisi sektörünün en büyük hedeflerinden birinin, tamamen geri dönüşüme geçmiş bir hale gelmek olduğu bilinmekte. Diğer sektörlere sunulabilecek geri dönüşüm malzemeleri ve yeni türbinlerde geri dönüştürülmüş materyallerin kullanımı önemli aşamalar olarak görülmekte. Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği’ne (Wind Europe) göre, günümüzde rüzgar türbini bileşenlerinin yaklaşık yüzde 85-90 kadarı geri dönüştürülmekte.