İlerleyen teknoloji ve beraberinde getirdiği dijitalleşme süreçleri şirketlerin imkanlarını genişletmesine yaramakta. Bu süreçte işletmelerin en çok zorlandığı konu ise kişisel veri güvenliği. Giderek artan ve daha tehlikeli hale gelen siber saldırılar ne yazık ki bu alandaki çabaların önünde bir duvar gibi. Buna karşın doğru veri koruma stratejileri aracılığı ile şirketlere değer kazandırmak ve verimi artırmak söz konusu. Konuyla ilgili bilgi veren Siberasist firması şu noktalara dikkat çekmiş:
Uzaktan çalışana saygı
COVID-19 uzaktan çalışmayı benimsemek zorunda kalan işverenler, evlerinden çalışanlarının faaliyetlerini daha fazla takip etmeye uğraşıyorlar. Bu takibin arkasında siber güvenlik endişeleri olduğu kadar, uzaktan çalışanların verimlerini garantilemek de var. Fakat takip işinin abartılması çalışanın şirkete karşı güvenini baltalayacağı gibi, genel kurumsal imaja da zarar verebilir. Aktarılan bilgiye göre, uzaktan çalışanları aşırı derecede izlemeyen kurumlar 2023 yılına gelindiğinde çalışanlarından yüzde 15 daha fazla verim elde etme potansiyeline sahip.
Kullanıcı deneyimini, müşteri deneyimine eklemek
Tüketiciler artık kişisel veri güvenliği konusunda daha bilinçli, verilerinin nasıl kullanıldığını bilmek istiyor ve veri işleme konusunda şeffaf olan şirketlere daha çok güveniyorlar. Bununla birlikte müşterilerin bir kuruma güvenmesi; sadık olma, o şirketi tavsiye etme, daha fazla ürün ve hizmet satın alma olasılıklarını artırıyor. Kuruluşlar, gizliliği müşteri deneyiminde merkezi hale getirerek bu durumu gelir elde etmek için değerlendirebilir. Araştırmalara göre güvenlik konusunda kullanıcı deneyimini (UX) müşteri deneyimine (CX) dahil eden kuruluşlar, 2023 yılına kadar dahil etmeyenlere göre yüzde 20’ye kadar daha fazla dijital gelir elde edebilirler.
Veri Risk Değerlendirmesi
Veriler ürün ve hizmetleri geliştirmek için uygun şekilde kullanıldığında büyük iş fırsatları oluşturmaya yarayabilir. Ama son yıllarda çoğu ülkede hızla yükselen uluslararası gizlilik ve veri koruma yasalarına uyumlu oldukları sürece. Düzenleyici kurumlar bu tür risklerin nasıl azaltılacağına ilişkin rehberlik verme noktasında ise oldukça yetersiz. İşletmeler potansiyel gizlilik ve veri koruma risklerini belirlemek ve analiz etmek için Veri Risk Değerlendirmesi (DRA) kullanabilir. Tahminlere göre yakın gelecekte kuruluşların yüzde 20’sinden fazlası uygun gizlilik kontrollerini belirlemek ve yönetmek için DRA kullanacak.
Davranış İnterneti
Nesnelerin İnterneti (IoT) cihazlarından elde edilen devasa veri kümelerinin geniş kullanılabilirliği, kullanıcı davranışlarının şimdiye kadar benzeri görülmemiş bir şekilde değerlendirilmesini sağlamakta. Davranış İnterneti (IoB) adı verilen sistemler ise bilinmeyen davranışları yakalamayı, analiz etmeyi, anlamayı ve bunlara yanıt vermeyi amaçlamakta. IoB sistemleri ticari müşteri verilerini, kamuya açık vatandaş verilerini, sosyal medya, yüz tanıma ve konum izleme gibi birden fazla istihbarat kaynağını birleştirerek bunu yapıyor. Bu sebeple, IoB sistemlerinin 2025 yılı sonuna kadar dünya nüfusunun yarısından fazlasını etkilemesi ve istenmeyen sonuç riskini artırması beklenmekte.