Kullanıcı verilerini toplayan ve işleyen kuruluşlar her gün siber siber saldırılara maruz kalmakta. İşin kötüsü bu verileri nerede depolarsanız depolayın tehlikelerden kaçış yok. Her geçen yıl tekniklerini geliştiren saldırganlar, daha zor bile olsa bulut servislerine bile saldırabiliyorlar. Bu da kurumların canını sıkıyor ve müşterilerin kişisel bilgilerini bulut servislerinden geri çekmesine neden olabiliyor. Verilerini kendileri daha iyi koruyacağını düşünen kurumlar için 2019’un yeni trendlerinden biri Edge Computing olabilir.
Küresel siber güvenlik şirketi Forcepoint, 2019 yılı için ‘Siber Güvenlik Öngörüleri Raporu‘ yayımlamıştı. Bu raporda yer alan Edge Computing (sınır bilişim) trendi, veri gizliliğini korumak için yenilikçi bir çözüm olarak sunuluyor. Raporda internet kullanıcılarının veri depolama noktasında hizmet aldıkları şirketlere karşı güven problemi yaşadıklarına dikkat çekilmekte. Güvenlik endişeleri nedeniyle Forcepoint müşterilerinin neredeyse üçte birinin (yüzde 31), bulut üzerinde tuttukları veriyi kısıtlamaya başladıklarından bahsedilmekte.
Edge Computing sistemlerinde kullanıcıya ait veriler buluta taşınmıyor. Buna karşılık doğrudan akıllı telefon ya da bilgisayar gibi uç nokta cihazları üzerinde işlenmesi sağlanıyor. Bulut servislerinin son kullanıcıya ait cihazlarla uyum içinde çalışmasını sağlayan bu yöntem, gizliliği sağlamak için önemli bir adım olarak görülmekte. Ayrıca kullanıcı veri güvenliğinin bu şekilde daha kontrollü biçimde idare edilebilmesi de mümkün.
Raporda şirketlerin veriyi hem cihazda hem de bulutta güvenli tutmasının artık yeterli olmadığı ifade edilmekte. Bunun yanı sıra kurumların son kullanıcının zayıflayan güvenini de yeniden kuvvetlendirmesi, gerçek kontrolün bireylerde olduğuna hedef kitlelerini ikna etmeleri gerekiyor. Fakat veriyi yöneten yine aynı şirketler olduğu için, kullanıcılar kişisel verilerinin tam olarak nerede işlendiği konusunda artık şüphe duymakta.
Başka bir açıdan bakılınca; siber saldırılar ve veri sızıntıları söz konusu olduğunda, kullanıcılar sadece şirketlerin yaptıkları sınırlı açıklamalar ile yetinmek zorunda kalıyorlar. Bunları kalıcı olarak çözmenin yolu ise ne yazık ki mevcut değil. Çünkü siber suçlular devamlı yeniledikleri saldırı teknikleri ile sistemlerde arka kapılar açmayı başarıyorlar. Son yıllarda yaşanan büyük ölçekli sızıntılar artık şirketlerin Edge Computing gibi farklı yaklaşımlara sahip çözümleri değerlendirmesini zorunlu kılmaya başlamış durumda.