Fransızca ‘ekşi şarap’ anlamına gelen sirkenin geçmişi çok eski çağlara dayanmaktadır. Carthage Hannibal (M.Ö. 200) ordusunun yolunu tıkayan kayaları çözmek için sirke kullandı. Kleopatra (M.Ö. 50) sirke içinde değerli inciler eritip Anthony’ye sevgi iksirini sundu. Adli tıpın 10. yüzyıldaki yaratıcısı Sung Tse, otopsi sırasında enfeksiyonu önlemek için kükürt ve sirke ile el yıkamayı savundu. Modern tıbbın babası olarak bildiğimiz Hipokrat ise tedavi edici olarak enfeksiyon, iltihap ve ülserlerin temizlenmesinde sirkeyi kullanırdı. 2000 yıldan fazla bir süredir, sirke gıdaları tatlandırmak ve muhafaza etmek, yaraları iyileştirmek, enfeksiyonlarla mücadele etmek, yüzeyleri temizlemek için kullanılmıştır.
Yapılan bir çok araştırmalar sonucunda sirkenin antimikrobiyal özellikleri, diyabet, obezite üzerine, kalp damar hastalıkları üzerine, kansere karşı etkisi üzerine sağlık açısından bir çok faydası görülmüştür.
Dyt.Selvi PAMUKÇU ile hazırladığımız bu makalemizde ise kan şeker düzeyini ayarlayan bir ajan olarak görülen sirkenin tıbbi kullanımına ilişkin özellikle Tip 1-2 diyabetli kişilerde insülin duyarlılığı, mide boşalması, kan şekeri değişikliği, obezite ve lipid bozuklukları üzerine etkilerini bilimsel kanıtlarla inceleyeceğiz.
Her besin sirke yapımında kullanabilir mi?
Sirkeyi elma, üzüm, armut, şarap, çilek, kavun, hindistan cevizi, bal, bira, patates, pancar, akçaağaç şurubu, malt, tahıl gibi mayalanabilen karbonhidratı yüksek her ham maddeden yapabilmekteyiz.
Sirkenin besin içeriğine baktığımız zaman asetik asit dışında mineraller, vitaminler, amino asitler, uçucu olmayan organik asitler (tartarik, sitrik, malik ve laktik asit) ve polifenolik bileşenler (gallik asit, kateşin, kafeik asit, ferulik asit) bulunmaktadır. Bütün bitkiler kendi metabolizmasında zararlı etkenlere karşı korumak için çok sayıda fenolik madde oluşturmaktadırlar.
2017 de yapılan bir çalışmada yüksek yağlı diyet verilen farelere sırasıyla 1 ml/kg sirke ruhu, elma sirkesi, kahverengi pirinç sirkesi, limon sirkesi ve balzamik sirke verilmiş, sonunda sirkenin fareler üzerinde anti obezitejenik etki yaptığı serum trigleserit, total kolesterolü düşürdüğü, karaciğer yağlanmasında azaltıcı etki yaptığı gözlemlenmiştir.
Obezite ve kan yağlarını azaltmada en etkili sirkelerin ‘elma ve balzamik sirke’ olduğu görülmüş bunun nedeni ise bu sirkelerin ‘yüksek polifenol ve flavanoid‘ içerikli olmasından kaynaklanıyor.
Samanidou ve ark., sirkede bulunan fenolik maddelerin antioksidan, antimutajenik ve antikarsinojenik ajanlarla sağlığımızı koruduklarını bildirmişler ve fenolik maddelerden salisilik asidin enfeksiyon önleme ve keratolitik etki yapma gibi farmakolojik özelliklerinin yanı sıra antibakteriyel aktivitelerinin de olduğunu belirtmişlerdir.
Yapılan bir çalışmada diyabetik gastroparezi (yemek sonrası midede doluluk veya bulantı, kusma) tanısı alan tip 1 diyabetli 10 (5 erkek 5 kadın ) hastanın gastrik boşalma hızları ölçüldü. Hastalara 300 gram pirinç pudingi + 200 ml su ve 300 gram pirinç pudingi +200 ml su+ 30 ml elma sirkesi verilmiş. Hastaların 15’inci ve 90’ıncı dakikalarda gastrik boşalma hızlarındaki değişim oranı elma sirkesi verilmeyen grupta yüzde 27 iken elma sirkesi verilen grupta yüzde 17 olarak mide boşalımında düzelme sağladığı gösterilmiştir.
Sağlıklı insanlar üzerine yapılmış önceki araştırmalar da, sirkenin gastrik boşalmayı geciktirdiğini ve yemek sonrası kan şekeri ve insülin seviyelerini düşürdüğünü göstermektedir.
Sirkenin glukoz metabolizması üzerine etkisi
Sirkenin ana bileşeni olan asetik asitin glukoz absorpsiyonu ve metabolizması üzerine bir etkisi olduğu post prandial glukozu azalttığı görülmüştür. Bunu disakkaridaz aktivitesinin inhibisyonunu, hidrolitik enzim α-amilazda azalma, gastrik boşalmayı geciktirme, hücreler tarafından glukoz alımının artmasıyla glukojene dönüşüm yaparak sağlamaktadır.
Asetik asit ve sirkenin kan glikozu üzerine etkilerinin araştırıldığı başka bir çalışmada; sirkenin kandaki glikoz ve insülini baskıladığı ve sirkenin yemeklerden sonra meydana gelen hiperglisemiyi kontrol ettiği görülmüştür.
Elma sirkesi, turşu, dereotu ve ticari sirke haplarından alınan günlük asetik asit miktarlarının şeker hastalarındaki hemoglobin A1c üzerindeki etkisi üzerinde yapılan bir çalışmada; sirkenin hemoglobin A1c değerini yüzde 0,16 oranında düşürdüğü ve düzenli sirke kullanımının glisemi (kan şekeri) kontrolü sağladığı tespit edilmiştir.
Yapılan diğer bir çalışmada 5 hafta boyunca 50-70 yaşları arasında, dislipidemi, prediyabetik ve tip 2 diyabeti olan 500 katılımcıya (195 erkek ve 305 kadın) beş hafta boyunca 40 ml doğal elma sirkesi ve 20 ml şurup takviyesi verilmiştir ve biyokimyasal kan değerleri sonucu karşılaştırılmıştır. Hastaların total kolesterol, trigliserid, LDL kolesterol ve tansiyonlarında azalma görülürken, beden kitle indeksi (BKİ) ve HDL düzeyleri ve tokluk kan şekerlerinde anlamlı bir değişim görülmemiştir.
Sirke alımının iştah kontrolü üzerine etkisi ise sadece ağız içindeki reseptör aracılığı ile değil yemekten sonra bulantı hissi yaratmasıyla ilişkidir.
Sonuç olarak; baktığımız zaman bilimsel araştırmalarda, sirke alımının sağlıklı erişkinlerde ve diyabetli bireylerde hiperglisemiyi kontrol ettiği, gastrik boşalmayı geciktirdiği, kan lipid profilini iyileştirdiği, kilo kontrolüne destek olduğuna dair olumlu çalışmalar belirlenmiştir. Sirkenin postprandiyal glisemiyi iyileştirdiği ve düzenli sirke alımının hemoglobin A1c’deki azalmalarla gösterildiği gibi glisemik kontrolü olumlu yönde etkileyip etkilemediğini belirlemek için gelecekte kontrollü geniş katılım içeren uzun süreli çalışmalara ihtiyaç vardır.
Diyabet tedavisinde kan şekerini kontrol altına almak için yeterli ve dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve ilaç tedavisi uygulanmalıdır. Sirkenin kullanımı ise bazı insanların inandığı gibi kişiler için “mucize” ya da “tedavi yolu” değildir, ancak sağlıklı bir gıda olduğu için tıbbi beslenme tedavisine ek olarak diyetisyen kontrolünde uygun miktarlarda kullanabilirsiniz.
KAYNAKLAR
- Aysun ÖZTÜRK* Yasin ÖZDEMİR Zekiye GÖKSEL , Elma Sirkesi ve Teröpatik Etkileri, 29.10.2009.
- Joanna Hlebowicz, Gassan Darwiche, Ola Björgell, and Lars-Olof Almér, Effect of apple cider vinegar on delayed gastric emptying in patients with type 1 diabetes mellitus: a pilot study BMC Gastroenterol. 2007; 7: 46. doi: 1186/1471-230X-7-46 PMCID: PMC2245945
- Bećir Heljić ,Zelija Velija-Ašimi Azra Bureković Vanja Karlović Azra Avdagić Murisa Ćemalović, The role of natural supplement of apple vinegar and syrup in the management of type 2 diabetes Mellitus, Journal of Health Sciences 2014;4(3):176-180
- Arline D. Salbea,⁎, Carol S. Johnstonb, M. Akif Buyukbesea,Panayiotis D. Tsitourasa, S. Mitchell Harmana, Vinegar lacks antiglycemic action on enteral carbohydrate absorption in human subjects, 21 October 2009
- Joanna Morgan1,2, Sapha Mosawy1,2, The Potential of Apple Cider Vinegar in the Management of Type 2 Diabetes , International Journal of Diabetes Research 2016, 5(6): 129-134 DOI: 10.5923/j.diabetes.20160506.02
- Eleni I Petsiou, Panayota I Mitrou, Sotirios A Raptis, and George D Dimitriadis , Effect and mechanisms of action of vinegar on glucose metabolism, lipid profile, and body weight ,2014
- Hee-Kyoung Son, Yeon-Kyoung Kim, Hye Won Shin, Hee Jeong Lim, Byoung-Seok Moon, Jae-Joon Lee, Comparison of Anti-obesity Effects of Spirit Vinegar and Natural Fermented Vinegar Products on the Differentiation of 3T3-L1 Cells and Obese Rats Fed a High-fat Diet,Journal of Food and Nutrition Research. 2017, 5(8), 594-605. DOI: 10.12691/jfnr-5-8-10
Published online: July 29, 2017