15-18 Mayıs tarihlerinde düzenlenen World Cities Expo İstanbul 2017 fuarına katılmak için Türkiye’ye gelen Hitachi Data Systems (HDS) Başkan Yardımcısı ve Küresel CTO’su Hubert Yoshida, bir toplantı ile şirketinin vizyonunu ve büyüme stratejilerini aktardı. HDS Türkiye Genel Müdürü Cem Fındıkoğlu ise HDS’nin Türkiye’deki yol haritasından ve ülkenin bölgesel açıdan öneminden bahsetti.

Japon kökenli ama ABD doğumlu Yoshida, pozisyonu itibarıyla iki kültürün de en güçlü yönlerini bünyesinde toplamış bir yönetici. 2000’lerin ortalarında veri depolama alanında dünyanın en önemli 10 isminden biri olarak seçilen Yoshida, 2013’de Information Week tarafından “En Etkili 10 Teknoloji Lideri” listesinde yer almış. Her türlü veri depolama ve aktarım teknolojisi üzerinde çalışmış olan Yoshida, halen Singapur hükümetine de veri stratejileri konusunda danışmanlık yapmakta.
Konuşmasında teknolojideki değişime dikkat çeken Yoshida, teknolojinin hızla yükseldiğini ama verimliliğin aynı hızda gelişmediğini söylüyor. Müşterilerin pasif tüketicilikten ‘prosumer’lığa (producer/consumer, hem üretici hem tüketici) evrildiğini ve bilişim şirketlerinin buna ayak uydurması gerektiğini de ifade ediyor. Yakın geleceğin önemli teknolojileri olarak Nesnelerin İnterneti (IoT), analitik ve yapay zekayı gösteren Yoshida, Hitachi’nin de yeni stratejilerini bu dayanaklar üzerine kurduğunun sinyallerini veriyor.
Veri tarafında ise varolan geleneksel modellerin yıkıldığını; mobilite, büyük veri ve bulut uygulamalarının geliştikçe varolan iş modellerinin de evrildiğini anlatıyor Yoshida. Firmaların IT bölümleri tüm bu değişimlere ayak uydurmayı başarsa bile, günümüz şirketlerinin yapılarının üyük kısmının geride kalma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu da belirtmekten çekinmiyor. Şirketlerin uygulama geliştirmeyi buluta taşımaları ve çevik dönüşüm tekniklerini kullanmaları durumunda avantaj sağlamaları mümkün. Yine de Yoshida’ya göre en önemli faktör hala dönüşmekte olan müşteri.
Hitachi’nin dünya çapında operasyonel teknoloji (OT) ve bilgi teknolojisi (IT) alanlarını en iyi biraraya getirebilen şirketlerden biri olduğunun üzerini çiziyor. Firmanın 106 yıldan fazla OT ve 57 yıldan uzun sürelik IT deneyimi var. Hitachi’nin dünya çapında OT ve IT birleşik patentleri 119 bin’den fazla. Halbuki son zamanlarda IT tarafına odaklanmış IBM (90 bin patent), Siemens (75 bin) ve GE (52 bin) gibi firmaların benzer esnekliği sağlamasının mümkün olmadığı savunulmakta. Yoshida firmasının nükleer santral de, NAS çözümü de, tren işletmesi de yapabileceğini söylüyor ama genelgeçer teknoloji firmalarının çoğunun belli konulara odaklandığından bahsediyor.
Hitachi’nin ana hedef sektörleri arasında enerji, ulaşım, akıllı şehir, endüstriyel teknoloji, veri-bazlı iş modelleri, otomasyon ve sağlık bulunuyor. Akıllı şehir çözümleri arasında bilgisayar ile otomatik görsel/imaj tanıma teknolojileri, güvenlik alanında yönetimlere büyük avantajlar sağlıyor. Yapay zeka alanında hem genel AI hem de özel AI konularında çalışıyor ve endüstriyel çözümler sunuyorlar. Yoshida özellikle blockchain teknolojisi ile çok başarılı ürünler geliştirdiklerini ve bu teknolojinin önemi üzerinde ısrarla duruyor. Örnek olarak da Bank of Japan ile yaptıkları ‘blockchain distributed ledger’ (blockchain bazlı dağıtık muhasebe) sistemini veriyor.
Firma Türkiye’de genelde kendi isminden çok dağıtım kanalları ve çözüm ortakları ile yürümekteydi. Fakat Hitachi Data Systems Türkiye Genel Müdürü Cem Fındıkoğlu bu durumun değişmekte olduğunu iletiyor; belediyeler ve yerel yönetimlerle yapılan çalışmalar başta olmak üzere HDS’nin ismini gittikçe daha çok duyacağımızın da müjdesini vermiş durumda. Hatta toplantıda 2022’de Türkiye’nin bir numaralı IoT teknoloji firması olma gibi büyük bir hedef koyduklarını da iletti.
Hitachi Data Systems bu hedef yüzünden varolan sistem entegratörü ortakları ile çalışmaktan vazgeçecek değil. Hatta çalışmaları genişletmek bir yana, onlar aracılığı ile Tükiye’yi merkez üs olarak kullanıp bölge ülkelerindeki operasyonlarını genişletmeye de başlamışlar. Fındıkoğlu bir de önemli haber verdi, Hitachi’nin dünya üzerinde kurmakta olduğu 6 sağlık üssünden biri Türkiye’de olacak. Bu da firmanın Türkiye’deki dev sağlık sektörüne verdiği önemin bir göstergesi. Firmanın diğer hedefleri arasında Türkiye’de teknoloji üretimi yapmak için yatırımlar, üretilen cihaz ve ürünlerin bölgeye Türkiye üzerinden satışı, kamunun halk güvenliği odaklı IoT projelerini gerçekleştirme, bilgisayar destekli otomatize video güvenlik sistemlerinin tanıtılması, distribütor sayısında artış ve özellikle enerji/akıllı şehir/akıllı bakım (predictive maintenance) konularında hızla ilerleme var.
Hubert Yoshida ve Cem Fındıkoğlu ayrıca şu anda dünya gündemini işgal eden WannaCry hakkında da açıklama yaptılar. Yoshida, Hitachi altyapısının bu tehlikeden ciddi şekilde etkilenmediğini, eski yazılımlara dayalı az sistemleri olduğunu iletti. Varolan veri depolama sistemlerinin ise kendilerinin hazırladığı ve devamlı güncelledikleri sistemler olduğunu, bu yüzden WannaCry’dan minimum etkilendiklerini söyledi. Kendiler ile birlikte düzenli çalıştıkları müşterilerinin de en az zarara maruz kaldıkları ifadesi ile, kendine ve şirketine güvenen bir yönetici tablosu çiziyor Yoshida.
Bundan böyle Hitachi’yi sıkıca bağırlarına bastıkları “Social Innovation” (sosyal inovasyon) kavramı ile, ucu insana dokunan yeni birçok projede göreceğimizi tahmin ediyoruz.