Son yıllarda en çok karşılaştığım soru, iş zekası ile iş analitikleri arasındaki fark nedir? İş zekası, sistemlerin veya süreçlerin verimliliğini arttırmak veya takip edebilmek için geçmiş ve bugünkü veriyi kullanarak çözümler sağlarken, iş analitikleri bu verilere ek olarak farklı senaryolarda geleceğe yönelik prediktif (öngörüsel) veya preskriptif (tanımlayıcı) çözümler oluşturmamıza olanak sağlamaktadır.
Şu an en hızlı gelişen teknolojiler neler diye düşünecek olursak, çoğumuzun aklına gelecek teknolojilerden birisi de hiç şüphesiz internet bağlantılı taşıtlar olacaktır. Artık geleceğin yatırımı olarak görülen internet bağlantılı otomobillere milyarlarca dolar yatırılıyor. Bu araçlar sadece ekonomik ve teknolojik açıdan bir potansiyel sunmuyor ayrıca insanların yaşamını kolaylaştıran avantajlar da sunuyor.
Öncelikle güvenlik, sürücüler için en hayati konuların başında geliyor. Yollardaki kazalar azaltılarak milyonlarca yaşam kurtarılabilir. Bu noktada bağlantılı araçlar çok önemli faydaları da beraberinde getiriyor. Örneğin önünüzü görmediğiniz bir yolda ilerlerken aracınız sizi ilerideki tehlikeler konusunda uyarabilir ve frene daha erken basarak kazadan kaçınmanızı sağlayabilir. Şerit değiştirirken aracınız sizi, geçmek istediğiniz şeritte başka bir aracın olduğu konusunda uyarabilir. Otomobilinizdeki güvenlik uygulamaları kötü hava şartları ve yol durumu hakkında sizleri internetin gücünü kullanarak bilgilendirebilir. Bu örnekler hem sizin hem de seyahat eden diğer kişilerin yaşamını kurtarabilecek bağlantılı araçların sunduğu güvenlik avantajlarından sadece birkaçı.
Güvenlik dışında bu araçların sunduğu en önemli faydalardan bir diğeri ise trafik sıkışıklığını önleyebilmeleri. İşinize, evinize, okulunuza ya da bir alışveriş merkezine giderken yol üzerindeki trafik durumu hakkında sizleri bilgilendiren bir araç, size sadece ekonomik açıdan değil zaman açısından da büyük bir tasarruf imkânı sağlayacaktır. Texas A&M Ulaşım Enstitüsü (TTI) tarafından yayınlanan Kentsel Hareketlilik Raporu’na göre Amerikalılar sadece bir yıl içerisinde 5,5 milyar saatini yollarda kaybediyor. ABD Ulaştırma Bakanlığı’nın yayınladığı bir başka raporda ise bağlantılı araçların kullandığı uygulamalar sayesinde trafik sıkışıklığı nedeniyle artan seyahat süresinin en az üçte bir oranında azalabileceği belirtiliyor. Yollarda trafik nedeniyle harcadığınız zamanı kazandığınızı ve o zamanla neler yapabileceğinizi bir düşünün.
Bu araçların diğer önemli faydası ise hiç şüphesiz çevreye olacaktır. Sadece Amerika’da her yıl yaklaşık 4 milyon galon yakıt trafik sıkışıklığı nedeniyle boşa harcanıyor. Tabii bir de işin sera gazı emisyonu boyutu var. Araç egzozlarından kaynaklanan emisyon, insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının en büyük nedeni. Yapılan araştırmalara göre trafikte bekleyen veya sıkışıklık nedeniyle hareket edip duran araçlar, akıcı bir şekilde hareket eden araçlara kıyasla çok daha fazla sera gazı emisyonu yaratıyor.
Ancak bağlantılı araç teknolojisinin, ulaşımın çevreye yaptığı olumsuz etkiyi azaltma konusunda büyük bir potansiyeli bulunuyor. Bu teknoloji hedefinize giderken sizlere ç
evre dostu rotalar sunabilir. Bağlantılı araçlarınız, bağlantılı altyapı ve akıllı telefonlarınızdan elde edilecek gerçek zamanlı veriler sayesinde çevreye en az zararı olan güzergahlar belirlenebilir.
Şu an bu konuda bazı uygulamalar test edilmeye başlandı bile. Örneğin geliştirilen yeni bir uygulama araçların dur-kalk yapmasını azaltacak şekilde trafik ışıklarını yönetiyor. Bir başka uygulama ise kavşaklarda toplu taşıma araçlarına öncelik veriyor.
Kısacası geleceğin bağlantılı araç teknolojisi sadece ulaşım alışkanlıklarımızı değiştirmeyecek, hayatımızı da yeniden şekillendirecek.