btbilgi

Urlice, Urla Bağ Yolu’nun en eskisi ve ilk durağı. Amerika’da yaşayan bir çiftin hayalinin Türkiye’ye dönüş kararı ile temelleri atılan fikrin 14 senelik emekle yoğrulmuş hali. Urlice’de emek, ilmek ilmek iğne oyası gibi işlenmiş, emek emek büyümüş. Son birkaç seneye kadar bağda tek başına çalışan Reha ve Bilge Öğünlü’nün çalışmaları ile Dünya’ya Urla’yı ilk tanıtan bağ olmuş. Bağ yolunun ilk durağında, Urla’daki en eski şarap bağının sahibi Bilge ve Reha Öğünlü’ye Urla Bağ Yolu’nu ve Urlice’nin hikayesini sorduk.

Urla Bağ Yolu’nun ilk kıvılcımı
Bağ Yolu’nun ilk kıvılcımı 2006’da Turizm Bakanlığı’nın Urlice’ye gelerek Reha ve Bilge Öğünlü’ye  ‘Urla Yarım Adası’nda tek şarap üreticisi sizsiniz” demesiyle başlıyor. Turizm Bakanlığı’nın o sırada sırada, Avrupa Konseyi ile yürüttüğü bir proje var. Moldova’dan gelen, Balkanlardan başlayarak, Trakya’dan geçen, bir bağ yolununun rotasını çiziyorlar. Urlice sakinlerine de bu yolun Urla ayağı olacağı söyleniyor.

 

20160910_103527
Geleneksel tarımdan, katma değeri yüksek ürüne gelmesi için uğraştıklarını söyleyen Bilge Öğünlü “Urla’nın kendine özgü özellikleri ile ön plana çıkmasını istiyoruz” şeklinde beklentilerini dile getiriyor.

Avrupa Konseyi’nin de, içinde olacağı uluslararası bir projede yer alarak Urla Bağ Yolu’nun ilk temellerini attıklarını söyleyen Reha Öğünlü “O zaman Urla Bağ Yolu yok. Can Ortabaş’ın,  Gündüz Erel’in bağları var. Toplandık dokümanları bir CD’ye koyduk ve hep birlikte Ekrem Demirtaş döneminin ticaret odasında, uluslararası bir heyete bir sunum yaptık. Heyette o zamanın Selanik belediye başkanı ve aynı zamanda şarap üreticisi Yiannis Boutaris’de var.”

Üç gün süren bu uluslararası toplantının ardından Yiannis Boutaris Urla Bağ yolu’nun temellerini atacak bu gruba ‘size yardım edeceğim burada bir bağ yolu yapacaksınız’ diye başlıyor ve böyle bir bağ yolu için 16 tane şaraphaneye ihtiyaçları olduğunu söylüyor.

Aynı hayal her zaman birleştirici olamıyor
“Boutaris bunu daha önceden yapmış ve 800 bin Avro gibi çok ciddi bir parayı AB’den hibe olarak almış. Bölgedeki şarapçılığı desteklemek için ciddi bir para” diyerek sözlerini sürdüren Öğünlü, o zaman bizim aklımıza burada yerel bir bağ yolu yaratmak geldi. Zaman içinde hayallerimiz büyüdü. 2010’da Urla şarapçılık, ardından Usca, MMG geldi” diyerek Reha Öğünlü sözlerine devam ediyor.

“Hayallerimiz büyüktü. Hazır başlamışken ‘Ege Bağ Yolu’ yapalım dedik. Bu bölgede pek çok şarap üreticisi var. Yedi Bilgeler var, Foça var. Oturduk çalıştık, bir araya geldik. Baktık ki, aynı dili konuşmak çok zor oluyor. Oluşum büyüdükçe yönetilmesi zorlaşıyor. Biz Urla’daki beş üretici Urla bağ yolunu oluşturduk.  Bu 5 üretici aile gibi, çok da seviyoruz birbirimizi. Her konuda birbirimize destek oluyoruz” diyor.

Urlice Amerika’daki hayalin ürünü
Reha ve Bilge Öğünlü Urlice öncesinde Türkiye’de yaşamıyor. Amerika’da bir hayat kurmuşlar. Mimar bilge hanım Mega marketlerin mimarlığını sürdürürken, Reha Bey’de içeriği kitap, müzik ve kafe olan bir kitap zincirinde yer alan kafeyi işletiyor.

Emeklilik hayalleri de Türkiye’ye dönüp, kendilerine bir restoran açmak olduğunu söyleyen Reha Öğünlü’yü Bilge Hanım tamamlıyor “En büyük keyfimiz akşam yemeğinin yanında iyi şarapları keşfetmekti. Reha marketlerden seçtiği iyi şarapları getirir, o ülkelerin lezzetlerini tadardık”.

Farklı ülkelerin şarapları arasında Türk şaraplarına denk gelmeyince, bu durum Reha ve Bilge Öğünlü’nün aklına bir soru işareti bırakıyor. “Türkiye’de iyi şarap yok mu? Bu şarapları neden market raflarında bulamıyoruz?

Yemek yerken hep kendimize iyi şarap koyardık, en ucuz iyi şarapları bulup onu içmeye çalışırdık

‘Bilge olmasa ben şu anda Amerika’da çalışıyordum’ diyen Reha Öğünlü, Çiftin hep dillendirilen ve ötelenen anavatana dönüş hayalinin bir akşam Bilge Öğünlü’nün sorusu ile başladığını söylüyor. Bilge Hanım’ın  “Bir gün Türkiye’ye dönmeyecek miyiz” sorusu ile Öğünlü ailesi ‘Kitapları, Gitarları ve CD’lerini alır döneriz’ dedikten sonra, 1 ay içinde var olan bütün menkul ve gayrimenkullerini satarak, Türkiye’ye dönüyor. Bu hızlı dönüşü, Reha Öğünlü “iki ay sonra çapalarla bağa girmiştik” diye niteliyor.

Toprağa dört elle sarılmak

Yorumlar
btbilgi
1
2
3
PAYLAŞ
TRT'de 1990 yılında başladığı profesyonel iş hayatına, özel sektörde ve özel kanallarda farklı programların yapımcılığı ile devam etti. Milliyet Grubu'nun dergilerinde ve Interpro Grubu yayınlarında yazı işleri müdürlüğü ve editörlük görevleri üstlendi. Avrasya’nın en büyük ticaret platformu "CeBIT Bilişim Eurasia" markasının pazarlama iletişimi faaliyetlerini kurguladı ve yönetti. Farklı sektörlerdeki pek çok marka için iletişim konusunda danışmanlık hizmetleri verdi. Şu anda xTRlarge'ın Yazı İşleri Müdürü olarak görev yapmaktadır.